Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe,“Ruhsal Engelli Bireyler İçin Sosyal İçerme Projesi” kapsamında Ankara’da düzenlenen ‘Ruh Sağlığı Hizmetlerinde Kalitenin Artırılması Yıllık Konferansı’na katıldı.
Sağlık Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) iş birliğinde tertip edilen programda konuşan Bakan Yardımcısı Meşe, ruhsal engelli bireylerin sosyal olarak dışlanmasının küresel bir halk sağlığı ve insan hakları sorunu olduğunu belirtti.
Avrupa’da, 17. yüzyıldan sonra, tıp alanındaki gelişmelerle beraber ruh hastalığının bir hastalık olarak kabul edilmeye başlandığına dikkat çeken Meşe, “Kendi tarihimizde ise, kronik ruh hastalığı olan bireyler çok eski dönemlerde dahi toplum içinde önemli bir yere sahip olmuş, idareciler tarafından her türlü tıbbi ve sosyal hizmet verilmiş ve halk tarafından kucaklanmıştır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde şehirlerin en merkezi yerlerine şifahaneler kurulmuş, cami, medrese, hastane üçlüsü ile hastaların sosyal, ekonomik, kültürel anlamda da desteklenmeleri sağlanmıştır” ifadelerini kullandı.
Meşe, günümüz modern tıbbında, kronik ruh sağlığı hastalıkları için hastane temelli tedavi yaklaşımların aksine toplum temelli psikiyatri modelleri ile hastaların sosyal hayata uyumlaştırılmasına önem verildiğini söyledi.
“Ruh sağlığı alanındaki hizmetlerimizde de önemli adımlar attık”
Sağlığın her alanında güçlü bir şekilde üretmeyi başardıklarını işaret eden Meşe, şunları kaydetti:
“Son yıllarda, ruh sağlığı alanındaki hizmetlerimizde de önemli adımlar attık. Öncelikle, Bakanlığımız tarafından 2006 yılında hazırlanan “Ulusal Ruh Sağlığı Politikası” metni DSÖ ruh sağlığı politikaları ile ilgili önerdiği 7 modülü temel almaktadır. Ulusal Ruh Sağlığı Politika Metni esas alınarak hazırlanan ve bu amaçla hastaların ihtiyaçları, kişisel kararları ve tedaviye katılımlarını sağlayan, kısaca bireyi odağa koyan Bakanlığımız Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı (2011-2023) kapsamında Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri (TRSM) oluşturulmuş ve 2011 yılından bu yana bu merkezler hizmet vermeye başlamıştır. Bugün sayıları 78 ilimizde 172’e ulaşmış olan TRSM’ler; Sağlıklı Hayat Merkezlerinin yaygınlaştırılması, toplum temelli tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarının yapılması ve sosyal destek hizmetlerinin de güçlendirilmesiyle daha etkin hale gelecektir. Bu anlamda Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile yürütülen çalışmalarda, yakın iş birliği içinde olmak, kronik ruhsal engelli bireylerin topluma katılımında önemli katkılar sağlayacaktır.”
Emine Alp Meşe, konuşmasının sonunda, “Ruhsal Engelli Bireyler İçin Sosyal İçerme Projesi”nin hem sağlık hem de sosyal bakım hizmetleri kapsamındaki ruh sağlığı hizmetlerinin kalitesinin artmasına önemli katkılar sağlayacağına olan inancını vurguladı.