Aziz Vatandaşlarım,
Bugün Koronavirüs Bilim Kurulu toplantımızda Aşı etkililiği analizimizin sonuçlarını, Okullarda alınacak tedbirleri, Aşı programımızı ve uyulması gereken tedbirleri ele alan bir toplantı gerçekleştirdik.
Bilim Kurulumuz Okullarımızın güvenle açılması için gereken tedbirleri içeren çalışma rehberini hazırladı. Bu hazırlığı Milli Eğitim Bakanlığımız ve Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığımızla istişare ederek uygulamaya hazır hale getireceğiz. Daha önce de belirttiğim gibi okullarımızda yüz yüze eğitim ve bunun sürekliliği tek hedefimiz.
Aziz Vatandaşlarım,
Sizlere daha önce mutasyonlar ve varyantlar ile ilgili çok haberler izleyeceğimizi, çok bilgiler paylaşılacağını, ancak vatandaşımızın esas gündeminin bu olmaması gerektiğini ifade etmiştim. Virüsü tanıyoruz, tedavi yöntemlerimiz her gün gelişiyor ve aşı programımız başarıyla sürüyor. Bununla eş zamanlı olarak virüsün tüm değişikliklerini izliyor ve mücadele politikamıza etkisi olup olmadığını düzenli olarak kontrol ediyoruz. Ancak daha önce de belirttiğim gibi virüsün mutasyona uğraması beklenen bir durum ve bu mutasyonlar tedbirlerde bir değişikliğe sebep olmuyor. Virüs aynı virüs, bulaşma yolları aynı yollar. Dolayısıyla tedbirler de aynı tedbirler. Aşı ile bağışıklık elde edilene kadar uyacağımız tedbirlerde bir değişiklik yok.
Kıymetli Vatandaşlarım,
Tedbirler halen aynı ve çok etkili. Ancak bizler sanki son hastamız da iyileşmiş, virüs yok olmuş gibi davranırsak hastalığın yayılması için tüm şartları sağlamış oluruz. Son günlerde temelsiz bir cesaret ile hareket edenlerimiz var. Eskiden atalarımız soğuk havada ince elbiseler giyen gençlere “Soğuğa yiğitlik olmaz” derdi. Emin olun virüse de yiğitlik olmaz. Kimse ben gencim, bağışıklık sistemim güçlü diye tedbirlerden vazgeçmemeli. Salgın hastalık bitmiş değil. Bunu sizleri endişeye sevk etmek, hastalığı gündeminizde tutmak gayesiyle söylemiyorum. Zira hastalığı gündeminizden çıkarın, sağlık çalışanlarımız, bilim kurulumuz sizin için tüm gelişmeleri takip ederek hazırlıklar yapıyor diye sesleniyorum sizlere. Salgın hastalığı gündemimizden çıkarmalıyız. Ancak bunu hastalığı yok sayarak, salgını bitti kabul ederek yapamayız. Salgının farkında ve tedbirlere uyarak bunu yapmalıyız.
Hiç bir vatandaşımız kapalı bir ortamda maskesiz hareket etmemeli. 2 metrelik sosyal mesafeye azami dikkat göstermeli. Hijyen tedbirlerini her zaman olduğundan daha iyi uygulamalı. Kalabalık ve kapalı ortamlardan, havalandırması eksik olan alanlardan uzak durmalı. Maske, Mesafe ve Temizlik prensiplerimize harfiyen uymalı. Salgın bitmiş virüs yok olmuş değil. Korkmayın ama tedbiri elden bırakmayın. Virüse yiğitlik yapmaya ise asla yanaşmayın.
Aziz Vatandaşlarım,
Sizlere geçen haftaki toplantımızdan sonra 31 milyon aşılı vatandaşımızın incelenmesi sonucu aşı etkililiği ile ilgili bir çalışma yaptığımızı ve ön sonuçlarını paylaşmıştım. Bu çalışmamız tamamlandı.
Çalışmamızın sonuçlarına göre 3 doz aşı olmuş kişilerin iki doz aşı olmuş kişilere göre hem hastalığa yakalanma oranında, hem de hastaneye ve yoğun bakıma yatışta daha iyi korunduğu anlaşıldı. Ancak, 3 doz aşı olmuş vatandaşlarımızın aşı olmalarının üzerinden henüz çok uzun bir zaman geçmiş değil. Bu çalışmayı süre uzadıkça güncellemeye devam edeceğiz. Çalışmamızın önemli sonuçlarından biri üçüncü doz uygulamasının gerekliliğini bilimsel olarak ortaya koymuş olması.
Sizleri ön sonuçlar hakkında bilgilendirirken ilk verilere göre 3 doz inaktif aşının en iyi korumayı sağladığını paylaşmıştım. Çalışma sonuçlanınca anlaşıldı ki 3 doz inaktif aşı ile 2 doz inaktif ve bir doz mRNA aşısı yapılmış kişiler benzer oranda korunuyor. Bunun yanında 3 doz aşı olmuş kişiler iki doz aşı olmuş kişilerden daha iyi korunuyor.
Bu aşı programımız açısından son derece önemli bir sonuçtur. 2 doz inaktif aşı olmuş vatandaşlarımızın 3. Doz ister mRNA ister İnaktif aşı olmasının gerekli olduğu anlaşılmıştır. 2 doz mRNA aşısı olan vatandaşlarımız için ise 3. doz çalışması yeni yapılmaktadır. Aşıyı geliştiren ekibin açıklamaları mRNA aşısı olanlar için de 3. Doz uygulamasının gerekebileceği yönünde. Ülkemizde mRNA aşıları inaktif aşıdan sonra kullanıma girdiği için bu konuda yeterli veri henüz yok. Ancak ön sonuçlar belirli süre sonra 2 doz mRNA aşısının da koruyuculuğunun düşebileceğini gösteriyor. Önümüzde bir İsrail örneği var. Ancak kendi verilerimiz belirginleştikçe bu konudaki sonuçları da hem sizlerle hem de Dünya kamuoyu ile paylaşacağım.
Bugün için en önemli sonuç, iki doz inaktif aşı olmuşsanız 3. Doz uygulamayı geciktirmeden yaparak koruma seviyemizi yükseltmemiz gerektiğidir.
Kıymetli Vatandaşlarım,
Ülkemizde Yüksek Öğretim Kurumlarına kayıt yaptıracak 18 yaşından küçük kişiler de aşı talebinde bulunabiliyorlar. Yurtdışına eğitime giden ve ilgili ülke kuralları gereği aşı olması gereken ancak ülkemizdeki yaş sınırının altında kalan çocuklarımızın, velilerinin müracaatı halinde aşıları yapılabiliyor. E-Nabız web sayfasından girerek veliler çocukları için aşı talebinde bulunabiliyor. Bununla birlikte 12 yaşından büyük ve kronik hastalığı olan çocuklarımız için de aşı tanımlaması yapılmış durumdadır.
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor sağlıklı güzel günler diliyorum.
Dr. Fahrettin Koca
T.C. Sağlık Bakanı