Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Anayasası'nın yürürlüğe girdiği 7 Nisan günü tüm dünyada “Sağlık Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu kapsamda Dünya Sağlık Örgütü her yıl güncel bir konuyu gündeme taşıyarak çözüm yolları ve önerileriyle birlikte tüm dünyada bilgilendirme etkinliklerinin yapılmasını teşvik etmektedir.
DSÖ bu yıl "Sağlıklı Yaşa, Sağlıklı Yaşlan" sloganıyla dünyada yaşlanan nüfusun hızla artması tehlikesine karşı farkındalık yaratmayı amaçlamıştır.
“Sağlıklı Yaşlılık ve Sağlıkla Yaşlanma” bilincinin oluşması Bakanlık olarak bizim de hassasiyetle üzerinde durduğumuz konulardan biridir.
Yaşlı bireylerimizin sağlık sorunlarının giderilmesi, toplum içinde aktif rol almalarının sağlanması, toplumda yaşlılık tanımına olumlu bakış açıları kazandırılması amacıyla birçok uygulama hayata geçirilmiştir.
Birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi ülkemizde de ortalama yaşam süresinin artışı ile birlikte yaşlı nüfus ve kronik hastalıklarda artış görülmektedir.Yaşlanmaya bağlı hastalıkların tedavi ve rehabilitasyon giderlerinin artması, yaşlılarda görülme sıklığı artan hastalıklara bağlı sorunların yoğunlaşması, yaşlılık döneminde sağlık hizmetlerinin önemini artırmıştır.
Yaşlı sağlığını korumak ve yaşlılıkta hayat kalitesini artırabilmek için uygulamaya koyduğumuz projelerden en önemlisi evde sağlık hizmetleridir.
Gelişmiş ülkelerde yaşlı ve yatağa bağımlı hastaların tıbbi bakım ve rehabilitasyonları sağlık kuruluşları yerine kişinin kendi evi ve aile ortamında yapılmaktadır.
Hasta odaklı sağlık hizmeti sunma hedefinde olan Bakanlığımız bu sebeple 1 Şubat 2010 tarihinde yatağa bağımlı ve başkasının yardımı olmaksızın yaşamını idame ettiremeyecek durumda olan, yaşlı ve özürlü hastalara evde sağlık hizmeti verilmesi uygulamasını başlatmıştır.
Evde sağlık hizmeti, hastalarımızın muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım ve rehabilitasyonlarının evinde ve aile ortamında sağlanmasına, bu hastalara ve aile bireylerine sosyal ve psikolojik destek hizmetlerinin bir bütün olarak birlikte verilmesine imkân sağlamaktadır.
Bugün evde sağlık hizmeti ihtiyacı bulunan 145.566 hastaya ulaşmış durumdayız. Halen 93.791 hasta aktif olarak takip edilmektedir.
Bu hizmetler ülke genelinde; hastaneler bünyesinde kurulan 538 evde sağlık birimi, 105 mobil ekip ve 72 ağız ve diş sağlığı birimi olmak üzere toplam 802 birim tarafından verilmektedir.
Evde sağlık hizmetlerinin kronik hastalıkların takibi ve komplikasyonların önlenmesi boyutunu aile hekimleri üstlenmiştir. Sağlık kuruluşunun bulunmadığı yerleşim yerlerinde bu hizmetler mobil evde sağlık birimleri tarafından yürütülmektedir.
Evde sağlık hizmetlerinde görev yapan toplam sağlık personeli sayımız 3603 tür. 764 hekim, 1561 hemşire, 89 fizyoterapist, 81 diyetisyen, 100 psikolog, 126 sosyal çalışmacının yanı sıra 632 şoför ve 250 tıbbi sekreter hizmette aktif olarak çalışmaktadır.
Evde sağlık hizmetleri sunumunda gerektiğinde uzman tabip konsültasyonu da sağlanmaktadır.
Hizmetin finansmanı devlet bütçesinden karşılanmakta, kişilerden ayrıca ücret talep edilmemektedir.
Hastane ihtiyacı olan evde sağlık hastaları, evde sağlık nakil araçları ile evlerinden alınarak hastaneye götürülmekte ve hastane işlemleri tamamlandıktan sonra tekrar evlerine nakledilmektedirler.
Evde Sağlık Uygulaması kapsamında verilen hizmetler;
¥ Muayene ve konsültasyon hizmeti,
¥ İlaçların yazılması,
¥ Sağlık Kurulu Raporlarının çıkarılması- Süresi Dolan Raporların yenilenmesi,
¥ Tetkik ve tedavi (pansuman, yara bakımı, sonda uygulamaları, evde kan tahlili, EKG) hizmetleri,
¥ Rehabilitasyon, eğitim ve destek hizmetleri,
¥ Ağız ve diş sağlığı hizmetleri,
Evde sağlık hizmeti alan hastalara ağız ve diş sağlığı hizmeti verilmesi uygulamasına 24 Şubat 2011 tarihinde başlanmıştır. Bugüne kadar 4105 hastaya ulaşılarak hizmet verilmiş, 1072 ziyaret gerçekleştirilmiştir. Evde ağız ve diş sağlığı hizmeti sunmamız Avrupa ülkelerinde model alınan bir uygulama olmuştur.
16 Şubat 2011 tarihinde ağır ruhsal bozukluğu olan hastalara, toplum temelli ruh sağlığı modeli çerçevesinde, sosyal ve psikolojik destek hizmetlerinin verilmesi, takip ve tedavilerinin gerektiğinde yaşadıkları ortamda evde sağlık hizmetleri uygulamasına entegre bir şekilde sunulması uygulaması başlatılmıştır.
Ülkemizde bugün itibariyle hastanelere bağlı 50 adet toplum ruh sağlığı merkezi hizmet vermektedir.
Bu uygulamalar sosyal devletin sağlık hizmetlerine erişimde dezavantajlı kişilerin (yatağa bağımlı, yaşlı, özürlü) vatandaşına uzattığı bir şefkat elidir
Önümüzdeki dönemlerde buna benzer pek çok yeni proje hayata geçirilecek ve vatandaşlarımızın hak ettiği kaliteli sağlık hizmeti sunumuna devam edilecektir.