Her zaman deneyim ve tecrübelerinden yararlandığımız yaşlılarımıza, sevgi ve saygıyı dile getirmek için, 1982 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından 18-24 Mart tarihleri arası “Yaşlılara Saygı Haftası” olarak ilan edilmiştir. Ülkemizde de her yıl 18–24 Mart tarihleri arası "Yaşlılara Saygı Haftası" olarak kutlanmaktadır.
Yaşlanma, tüm dünya ülkeleri açısından önemi her geçen gün artan evrensel bir gerçekliktir. Günümüzde nüfus artış hızındaki azalma eğilimi ve ortalama yaşam beklentisinin yükselmesi genel nüfus içinde yaşlı nüfus oranının artmasına yol açmakta ve dünyamız giderek demografik yaşlanma sürecine girmektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) projeksiyonlarına göre, 2012 yılında 65 yaş ve üzerindeki nüfus 5,7 milyon iken, 2023 yılında 8,6 milyona 2050 yılında 19,5 milyona, 2075 yılında ise 24,7 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir.
Bireyin yaşamını uzatmanın yanında yaşlılık döneminde sağlığının geliştirilmesi de önem taşımaktadır. Yaşlılıkta daha iyi ve kaliteli bir yaşam için yeterli ve dengeli beslenme, alkol ve sigara kullanımından uzak durma ve özellikle doğru fiziksel aktivite ve egzersiz yapma yaşlanma ile ortaya çıkabilecek önemli sağlık sorunlarından başarılı şekilde korunma sağlayacaktır.
Düzenli fiziksel aktivitenin, birçok sistemin ve organın fonksiyonu üzerinde olumlu etkileri bulunurken, fiziksel aktivite azlığı, yaşlanma süreci ile oluşan fizyolojik değişiklikleri hızlandırır, pek çok kronik hastalık sıklığını artırır, bu hastalıkların daha erken yaşta görülmesini sağlar, kısaca yaşlılığı hızlandırarak yaşam süresini kısaltır.
Yaşlılık dönemine düzenli fiziksel aktivitenin, kalp hastalığı ve inme riskinde azalma, yaşam süresi ve yaşam kalitesinde artma, kolestrol seviyesinde düşme, düşmelerin önlenmesi ve kalça kırığı riskinde azalma, uyku kalitesinde düzelme, kilo alımının önlenmesi gibi faydaları bulunmaktadır.
Sağlıklı yaşlanma, her yaştan insanın sağlıklı, güvenli ve sosyal olarak aktif olabileceği bir hayat tarzını benimsemesiyle mümkün olacaktır.