Dünya Sağlık Örgütü, Robert Koch tarafından M. tuberculosis basilinin keşfedildiği gün olan 24 Mart 1882 gününe ithafen 1996 yılından itibaren her yıl 24 Mart tarihinde dünya genelinde “Dünya Tüberküloz Günü” etkinlikleri düzenlenmesini önermiştir. Bu kapsamda her yıl olduğu gibi bu yıl da ülkemizde tüberküloz (verem) hastalığı konusunda toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalıkla ilgili dünyada ve Türkiye’de yaşanılan gelişmelerin paylaşılması amacıyla “24 Mart Dünya Tüberküloz Günü” etkinlikleri çerçevesinde bütün yurtta çeşitli faaliyetler yürütülmektedir.
DSÖ, tüberküloz olgu hızı yüz binde 20’nin altında olan ve son 5 yılda olgu hızı düşmeye başlayan ülkelerin, tüberküloz eliminasyon fazında olduğunu kabul etmektedir. Ülkemizin 2014 yılı tüberküloz olgu hızı yüz binde 17,2’dir ve son 10 yılda olgu hızı düşme eğilimindedir. Bu kapsamda önümüzdeki yıllarda ülkemizde yürütülen tüberküloz kontrol programı tüberküloz eliminasyonunu hedefleyecek şekilde güçlendirilerek sürdürülecektir.
Bakanlığımız bu hedefe ulaşmak için gereken her türlü çalışmayı kararlılıkla yürütmektedir. Toplum sağlığı merkezine bağlı verem savaşı dispanseri birimlerinin radyoloji ünitelerinin yenilenmesi amacıyla çalışma başlatılmıştır. 2015 yılında mobil tarama ekiplerinin güçlendirilmesi amacıyla yapımı tamamlanan 4 adet dijital röntgen cihazlı mobil tarama aracı hizmete alınmış olup, hizmet veren 7 mobil tarama aracının da röntgen cihazları dijital cihazlarla değiştirilmiştir. Bakanlığımızca her yıl rutin olarak alınan 18 kalem anti-tüberküloz ilacına ek olarak 2016 yılında ilk defa çok ilaca dirençli hastaların tedaviye uyumlarını artırmak amacıyla PAS Granül ve Rifapentin, Rifabutin ilaçlarının alımı ve ücretsiz olarak tüberküloz hastalarına dağıtılmaları için çalışma başlatılmıştır. Multidisipliner ve biyopsikososyal yaklaşımlarla uzmanların, psikiyatristlerin, sosyologların ve pedagogların oluşturduğu bilim kurullarında eğitim ve propaganda materyalleri ile toplumsal farkındalığın artırılmasına yönelik yöntemler hakkında çalışmalar yapılması hedeflenmektedir. Kurumsal verimliliği arttırabilmek için mesleki bilgi ve donanımı kazandırılmış çalışanlarla, gelişim alanlarının farkında olan Tüberküloz Saha Timlerinin oluşturulması planlanmaktadır.
Türkiye’de yeni tespit edilen tüberküloz hasta sayısı her yıl yaklaşık %6-7 oranında azalmaktadır. Günümüzde, önceki on yıla oranla verem hastası sayısı dörtte bir oranında azalmıştır. 2014 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam tüberküloz hasta sayısı 13.378’dir. Ülkemizde verem hastalarının tedavileri doğrudan gözetim altında uygulanmakta olup yeni vakalarda tedavi başarısı oranları %90’a yakındır.
Dünya genelinde tüberkülozla ilgili en önemli tehlike hastaların ilaçlarını düzenli kullanmamaları veya tedavilerini yarım bırakmaları sonucunda gelişen ilaç direncidir. Bu vakalar klasik verem ilaçlarına dirençlidir ve tedavileri ancak ikinci seçenek tüberküloz ilaçları ile mümkündür. Bu da tedavi başarısını azaltmakta, ilaç yan etkilerini ve tedavi maliyetini arttırmaktadır. Türkiye’de 2014 yılında tespit edilen 13.378 vakanın 253’ü çok ilaca dirençli tüberküloz hastasıdır. Çok ilaca dirençli tüberküloza yönelik olarak birçok kurum ve kuruluşun katılımıyla ‘Çok İlaca Dirençli ve Yaygın İlaca Dirençli Tüberkülozu Önleme ve Mücadele Eylem Planı (2015-2020) hazırlanmıştır.
Verem hastalığı, kalıtsal değil bulaşıcı bir hastalıktır. Hastaların öksürme ve hapşırmaları sırasında etrafa saçtıkları verem mikroplarının sağlam kişiler tarafından solunması ile bulaşır. Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tedavi süreci en az 6 ay süren bu hastalıkta düzenli ve eksiksiz ilaç kullanımı büyük önem arz etmektedir. İlaç tedavisine başlandıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılık büyük oranda azalmakta, tedavisini önerilen sürede eksiksiz şekilde kullanan hastalar yüzde yüze yakın oranda şifa bulmaktadır.
Bireyin ve dolayısıyla toplumun tüberküloz hastalığından korunmasında en önemli husus, tüberküloz hastalarına erken tanı konması ve en kısa sürede tedaviye başlanmasıdır. Bu nedenle iki-üç haftadan uzun süren öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi şikâyetleri olan vatandaşlarımızın verem açısından kontrollerinin yapılabilmesi için verem savaşı dispanseri birimlerine ya da başka bir sağlık kuruluşuna derhal müracaat etmesi gerekmektedir.
Hedefimiz Veremsiz Bir Türkiye