
İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkelerine Yönelik Yapılan Kanser Taramaları ve İzlenmesi Toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. 25 ülkeden 60 yerli ve yabancı katılımcının iştirak ettiği toplantıya Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, Dünya Kanser Teşkilatı Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan, Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürü Dr. Öner Güner katıldı.
Toplantının amacını anlatan Gümüş, “Burada amaç Türkiye kanser de hangi işlemleri yapıyor, hangi çalışmaları yapıyor başta tarama, tedavi ve hastaların takibi noktasında değerlendirilecek. Bilgi birikimimizi İslam ülkeleri ile paylaşacağız. Onlarında kendi sorunlarını değerlendirmiş olacağız. Amaç kanser konusundaki bilgini ortak bir şekilde paylaşılmasıdır” diye konuştu.
‘Yıl da 176 bin yeni kanser vakasına rastlıyoruz’
Kanserin Türkiye’de önemli bir sorun olduğuna dikkat çeken Gümüş, “Yıl da 176 bin yeni kanser vakasına rastlıyoruz. Erkeklerde akciğer kanserini görüyoruz, kadınlar da meme kanserini görüyoruz. Sonuç olarak ne kadar insanımızı erken tarama ve tanı programlarıyla beraber kansere yakalatırsak ne kadar insanımızı korursak ve ne kadar etkin tedavi edersek o kadar başarılı oluruz. Tarama programlarını güçlü bir şekilde uyguluyoruz. Kanserle ilgili çalışmalar devam edecek. Bu konuda Türkiye Kanser Enstitü Başkanlığını da kurduk” şeklinde konuştu.
Bundan sonra ki süreçlerde klinik çalışmalarla kanser de keşfedilmemiş alanların içine girerek, daha da hedefe yönelik tedaviyi daha güncel hale getirmeyi hedeflediklerini kaydeden Gümüş, “Birçok alanlar var kanser gelişiminde özellikle genetik mutasyonlar bazı genlerde bozukluklar ortaya çıkabiliyor. Örneğin bir meme kanserinde 140 tane genetik bozukluk var şuanda dünya biliyor belki bu 210 olabilir. Burada bir boşluk var Çalışmalar devam edecek. Türkiye’ye özgü bizim kanserlerimiz de ki durum nedir tam olarak değerlendirmek için bu işbirliği protokolü ile beraber biz kendimiz kendi dokularımızı değerlendireceğiz. Burada iki tane çıktı ortaya çıkacak. Bir tanesi yeni genetik bozukluğu saptadığımız da hedefe yönelik ilaçların gelişimine ön ayak olmuş olacağız. İkicisi de klinisyene önemli bilgiler vermiş olacağız. Klinisyen kanser dokusunu verdiği zaman çıktı istiyor yani hastanın riski açısından bilgiler o hücresel çalışmalarda ortaya çıkıyor. Bu bakımdan da kindi daha teferruatlı bilgiyi sağlık bakanlığı koordine etmiş olacak” diye konuştu.
Gümüş, Kimya Dalı’nda Nobel ödülünü kazanan Aziz Sancar’ın 29 Ekim’de Tıp Kurultayı’na katılacağını belirterek, kurultay da bu konuları değerlendireceklerini ifade etti.