Öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1-1,5 saat arayla olacak şekilde iki ara öğün
şeklinde düzenlenmelidir.
Oruç tutanların sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir.
Kafein içeren içecekler yerine süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
Susama hissi duyulmasa bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir.
İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra
az yağlı et yemeği (kırmızı ya da beyaz et olabilir) , sebze yemeği veya
salatayla devam edilmesi uygundur.
Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik
indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli
makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç,
muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih
edilmelidir.
Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, lokmalar yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yutulmalıdır.
Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde
beslenilmelidir.
İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket
etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından
yararlı olmaktadır.
Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler
tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak
durulmalıdır.
Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek
gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze
ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem
gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.