
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Bursa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Uludağ Üniversitesi (UÜ) ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) iş birliğinde düzenlenen 2. Bursa Turizm Zirvesi ve Sergisi'ne katıldı.
Turizme ilişkin her başlığın Bursa'da bulunduğuna işaret eden Bakan Müezzinoğlu, zamanla spor turizminin de bu başlıklar arasında yer alacağını belirtti.
Müezzinoğlu, "Spor turizmi, Sağlık Bakanlığı olarak bizi ilgilendiriyor. Sağlıklı bir bireyi, sağlıklı bir toplumu ve sağlıklı bir aileyi merkeze almalıyız. Sağlığın tarifinde üç kelime vardır; ruhen, fiziken ve sosyal yönden sağlıklı olmak. Esasında turizmin bütün başlıkları, toplumun, bireyin veya ailenin ruhen, fiziken ve sosyal yönden sağlığına çok önemli katkı sağlayan başlıklardır" diye konuştu.
Bursa Büyükşehir Belediyesince yaptırılan stadyumun, 21 Aralık Pazartesi günü açılacağını hatırlatan Müezzinoğlu, stadyumun, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapacağını ve spor turizminin önemli bir ayağı olacağını dile getirdi.
Türkiye'nin dinamikleri arasında turizmin önemli bir güç olduğunu vurgulayan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Sağlık turizmi, önümüzdeki dönemde önemli bir güç, stratejik alanlarımızın başında. 'Bursa büyürse Türkiye büyür' diyoruz. Kültür turizminin çok güçlü ayakları var Bursa'da. Sağlık turizmi, jeotermal ve termal turizm başlıklarına baktığımızda tarihi geçmişinden bugüne taşıdığı önemli potansiyeli, zenginlikleri var. Bunu yeniden kendi insanımıza ve dünya insanına sunmamız, bizim görev ve sorumluluğumuzdur."
"Medikal sağlık turizmi Türkiye'nin gündemine getirilecek"
Müezzinoğlu, hükümetin 2015 yılı başında sağlık turizminin koordinasyonunu 7 bakanlıkla birlikte Sağlık Bakanlığına verdiğini belirtti.
Termal sağlık turizmi kapsamında, rehabilitasyon ve tedavinin farklı boyutlarını, ilerleyen dönemlerde Türkiye'nin gündemine güçlü şekilde getireceklerini bildiren Müezzinoğlu, Bursa'nın bu anlamda önemli bir potansiyelinin bulunduğuna işaret etti.
Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Sağlık turizminde, ister medikal, ister termal, ister yaşlı, ister estetik sağlık turizmi olsun şayet bir akreditasyonu ve hizmet aldıktan sonraki güveni, hizmet sonrası güvence güçlü değilse bir süre sonra sıkıntılı süreçlere gireriz. Bunu Türkiye olarak arzu etmiyoruz."
Akreditasyonla ilgili çalışmaları büyük oranda tamamladıklarını bildiren Müezzinoğlu, "Sağlık turizmi boyutlarında mutlaka akreditasyonu merkeze alan ve akredite kurumlar tarafından bu hizmetin verilebilirliğini sağlayalım. Körfez ülkelerine, Balkanlara, Türki Cumhuriyetlere veya Rusya'ya gittiğimizde sunacağımız, o güveni verebilen ve dönüşündeki memnuniyetinin de standardının belirlendiği bir yapıyı bu yıl sonuna kadar tamamlamış olacağız" diye konuştu.
Turizm dinamiklerini güçlü tutabilmede girişimcilerin önemini vurgulayan Müezzinoğlu, tek başına kamunun altyapı oluşturamayacağını dile getirdi.